Bir zamanlar…
Bölgenin Sesi gazetesinde sayın Ahmet Gölbek bir gün kendi köşesinde Her Telden de şöyle bir başlık kullanmıştı..
… “ Söyle yalanı, öpeyim inananı”
Partilerin milletvekili adaylarını belli olunca…
Sayın Gölbek’in bu başlığı aklıma geldi.
Bir önceki dönemde de milletvekili adayları seçim vaatlerini kamuoyu ile paylaşmışlar…
Ancak bunların hiçbirisi gerçekleşmemiş…
Neydi bunlar…
Raylı taşımacılık.
Lojistik köy…
Araç Çayı’nın kayık gezilerine açılması…
Soğanlı suyunda yapılacak iyileştirmeler.
Akkaya termal, Ovacık’ta sülük turizmi.
Keltepe’de traking, dağcılık turizmi…
Orman ürünlerinin yerinde değerlendirilmesi ve işletilmesi
Mobilya üretimi…
Çevre yolu projesi…
Kavşak projesi…
Karabük’ten Safranbolu’ya hızlı ulaşım
Daha saymakla bitmeyen niceleri…
Maalesef bunların hiçbiri gerçekleşmemiş.
Neden acaba?
Siyasiler sözlerinde durmadıkları için elbette.
Bu hep böyle mi olur.?
Evet ….
Maalesef…
Millet seçimlerden sonra sözünün eri siyasetçi arar.
Hem de yana döne…
Seçim broşüründe ne diyor bakın…
“Sözünün eri bekleyin beni.”
Slogana bak.
Sevsinler seni…
“Söyle yalanı, öpeyim inananı”
Karabük’ün kuruluşunun 86.yılını nasıl kutladık.?
Ben söyleyeyim.
Gazetecilere iftar yemeği verip…
Kardemir adına bunu fotoğraflarını kamuoyuna servis yaparak.
Ne büyük kutlama anı değil mi?
Bunu yapanların Karabük’ün kimliğinden haberleri yok.!
Sanki…
Dostlar alışverişte görsün reklam filmini çekiyorlar.
Yani bu durumda…
Yıllardan beri…
Karabük yalanlarla heba edilmiş bir kent.
İnsan misafirini Karabük’te gezdirmekten utanıyor.
Bereket versin Safranbolu var.
O da olmasa….
Ruhuna El Fatiha…!