Karabük NFS Ajans

Kardemir

“ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU, AYRIŞTIRICI DEĞİL KAPSAYICI OLMALI”

“ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU, AYRIŞTIRICI DEĞİL KAPSAYICI OLMALI”
edito editor( karabuknfsajans@gmail.com )
90 kez okundu
03 Haziran 2024 - 22:01

Karabük Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Karabük 1 Nolu Şube Başkanı Zeki Öz Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili açıklama yaparak “öğretmenlik meslek kanunu, ayrıştırıcı değil kapsayıcı olmalı” dedi

Öz açıklamasında şunlara yer verdi: “Uzun yıllar ihtiyaç haline gelen ve yıllarca talep ettiğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu, nihayet bundan iki yıl önce çıkarılmıştı. Ancak ne yazık ki kanun, bütün uyarılarımıza rağmen ihtiyacı karşılayacak şekilde çıkarılamadı. İlk uygulamasında yetersizliği ortaya çıktı.

Eğitim camiamızın önemli bileşenleri olan şube müdürlerini, ilçe Milli Eğitim Müdürlerini, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılarını, bakanlık ve eğitim müfettişlerini,uzmanları ve araştırmacıları kapsam dışı bırakan mevcut kanunun bir kısım maddeleri ise Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

Bu günlerde yetersizliği açık ve iptal edilen maddeleri ile uygulama şansı kalmayan kanunun yeniden düzenlenmesini bekliyoruz.Kapsamı geniş, şiddete yaptırım içeren ve eğitimcilerin tamamını memnun edecek bir kanun tasarısı, TMBMM gündemine gelsin istiyoruz.

Mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda da kanunun kapsamı yönüyle düğme daha baştan yanlış iliklenmiştir. Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları, eğitim öğretimin içerisinde bilfiil bulunan ve çoğunlukla da öğretmen olan şube müdürleri ile dengi ve üstü kadrolarda bulunanlar, fiilen öğretmenlik yapmadıkları ve genel idare hizmetleri sınıfına dahil oldukları gerekçesiyle kariyer basamakları sınavına girmelerine dahi imkan tanınmamıştır.

İşte bugün burada toplanmamızın, hep birlikte ses vermemizin, ortak iradeyle söz söylememizin nedeni şudur: Eğitim yönetiminin yükünü omuzlayan, sorunları sırtlayanmillî eğitim uzmanı, Bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, eğitim uzmanı kadrolarında görev yapanlardan aranan hizmet süresini tamamlayanlara da uzman öğretmenlik/başöğretmenlik unvanına dayalı haklar verilmelidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısında bu konudaki değişiklik talebini ve ihtiyacını buradan bir kez daha haykırıyoruz.

Anayasa Mahkemesi’nin kısmî iptal kararı sonrası, Bakanlığın girişimiyle yeni bir Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı hazırlandığını, Cumhurbaşkanlığında son şekli verilen tasarının TBMM’ne sevk edileceğini biliyoruz.

Ancak taslağın görüşüldüğü süreçte, çeşitli bahanelerle eğitim çalışanları arasında ayrımcı ve dışlayıcı bakış açısının devam ettirilmeye çalışıldığını da üzülerek görmekteyiz.

Şube müdürü veya üstü kadrolarda bulunan personelin büyük bir çoğunluğunun diğer bakanlıklardan farklı olarak öğretmen kökenli olduğu, öğretmenlik ünvanlının bu kişiler yönünden kazanılmış bir hak, hak edilmiş bir unvan, yetkinliğe sahip bir meslekî tecrübe olduğu unutulmamalıdır.

Gelinen noktada, bu kadrolarda bulunan eğitimcilerin, uzman/başöğretmenlik unvanına ve haklarına sahip olmaları yönündeki beklentilerinin meslek kanunu içerisinde olması noktasında artık daha fazla geç kalınmamalıdır. Biz, meslek kanununda, bütün eğitim çalışanlarının statü ve unvanfarkı gözetilmeksizin aynı haklara erişimlerinin mümkün hale getirilmesini, özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz.
Siyasi iradeyi ve TBMM’yi meslek kanununda beklentileri karşılayan, millî eğitim uzmanı, Bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, eğitim uzmanı kadrolarında görev yapanlardan aranan hizmet süresini tamamlayanlara da uzman öğretmenlik/başöğretmenlik ünvanına dayalı hakların tanınması konusunda adım atmaya çağırıyoruz.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.