Cumhuriyet kenti Karabük’te hiç kitap fuarı tertip edilmiş midir?
Öncelikle böyle bir etkinliğe kentin ihtiyacı var mıdır?
Bunlar sizlere çok tuhaf sorular olarak gelebilir?
Bize daha somut ve para kazandırabilecek önerilerde bulun da heyecanlanalım diyebilirsiniz.
Hatta kitap okuma para kazandırmıyor ki diye sorumu çok tuhaf bile bulabilirsiniz.
Ama ortada bir gerçek var.
Bilgi birikimi olmadan ve onu yararlı biçimde kullanmadan asla kalkınma olmaz.!
2.Dünya Savaşında Avrupa hem maddi hem de manevi açıdan çöktü.
Ancak kısa zamanda yeniden her alanda kalkınmasını gerçekleştirdi.
SSCB ,Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov zamanında %500 enflasyonla inim inim inleyen bir ülke idi.
Gorbaçov’a göre glasnost ve perestroyka tek kurtuluş idi.
Ekonomisi felç olmuştu.
Nihayet bu süreç 21 Aralık1991’de SSCB’nin dağılması ile noktalandı.
Sonra ne oldu.?…
Kısa zamanda Rus Federasyonu toparlandı.
Yine büyük bir güç olma yolunda ABD ile yarışır konuma geldi.
Bunları neden hatırlatıyoruz…
Okumak ve okumanın en büyük edinimi olan bilgi birikiminin önemini kavramak için.
Kalkınma için birikimli olmak ön koşuldur.
Ancak biz toplum olarak bunu idrak etmiş durumda değiliz.
Hele Karabük olarak bunun hiç farkında değiliz.
Şimdi siz bana yine kızabilirsiniz?
Neden?
ÖSYM’nin yaptığı sınavlarda derece yapan öğrencilere sahibiz.
Okumuyorsak ve okumaya önem vermiyorsak bu başarı durumunu nasıl izah edebiliriz?
Üniversite sınavlarını kazandıran test yöntemi ile bilgili olma ve hayatı yorumlama arasında o kadar büyük bir fark var ki…
O’nu anlayabilmek için gerçekten testsel süreci yaşamak gerekir.
Bilinler için o durum bambaşka bir dünyadır.
Neyse…
Sözü bu sene her yıl olduğu gibi Bartın Belediyesi tarafından düzenlenen 25.kitap fuarına getirmek istiyorum.
Bu anlamda Bartınlılara ve Kastamonululara imreniyorum.
Kent kültürü ,okuma ve kitaplara verdikleri değer için onlara ezelden beri hayranım.
Müzeleri ve kütüphaneleri müthiş.
Kent tarihine ve kültürüne ilişkin birçok yayınları var.
Biz de ne var?
…………………………
Biz de arşiv diye bir şey yok.
Kentin hafızasına sahip çıkılmamış.
Adeta…
Yok edilmiş.
KARDEMİR Arşivinde bile geçmişe dair hiçbir belge yok.
Milli Kütüphane de bile Karabük’e ait bazı gazete arşivine ulaşmak mümkün değil
………………………
Karabük’e gelen her araştırmacı ve üniversite öğrencisi/öğrencileri mutlaka şikayetçi oluyor.
Neden?
Kentte araştırma yapmaya yarayan ne müze var.!
Ne de kent kültürüne ilişkin belgeleri içinde barındıran kütüphane/araştırma merkezi.?
Bu durum ünü Cumhuriyetle başlayan bir kente yakışıyor mu?
Allah aşkına…
Bu kent için bir şeyler yapması gerekenler nerede?
Sahi nerede.?