Karabük’ün…
Kent olarak duruşu ve mekansal anlamda yapılacak analizler ;tarih içinde bizlerin durumunu anlatan belge niteliğindedir…
Bilindiği gibi Karabük erken Cumhuriyet dönemi mimari anlayışının bir laboratuarıdır.
Bu durumu göz önünde tutarak kıyas yöntemiyle kendimizin estetik anlayışını sorgulayabiliriz.
Niçin böyle bir şeye ihtiyaç duyalım.?
Kendimize verdiğimiz değerin zaman içinde değişimini anlamak için.
Çünkü Karabük’te kentin duruşu ve yapılaşma bizden bir parçadır.
Bu kadar farklı mimari özellikte konutları bir arada bulundurmak ve buradan kendimizle ilgili sonuçlara ulaşmak mümkündür.
Elbette ulaşılacak sonuç,bugünkü Karabük’ün ve bizlerin bir anlatımı olacaktır.
Acaba biz bu anlatımdan memnun muyuz?!…
……………………………………..
Çünkü Karabük’ün kentleşme açısından görüntüsü bir çok keyfiyeti içinde barındırmakla birlikte yakın dönem tarihimizi aydınlatmaktadır.
Cumhuriyetimizin , model olarak örnek alınması istediği mimari anlayış; Yenişehir konutlarıdır.
Bu yapıların en önemli özelliği;2-3 kattan fazla olmama…
Yeşili bol olan ve insanın içini ferahlatan bol yeşilli bahçeler.
Yol boyunca sıralanan ağaçlarla çevreye canlılık kazandırma…
Oksijen dengesini sağlama…
Görüntü de estetiği hedefleme.
Her şeyden önemlisi İnsana değer verme.
Yaşama sanatının inceliklerini içinde barındırma.
Pekala geç dönem Karabük mimarisini konu alan Yenişehir dışındaki yapılar aynı duyguları bize hissettiriyor mu?
Bakın bu konuda sizlere ilginç bir değerlendirme…
“Estetikten yoksun, insanın göz zevkini ciddi biçimde bozan, girintili/çıkıntılı ve mülk sahibinin siyasal gücüne/kulisine göre verilmiş yapı izinleri ile ana cadde oluşumu…”
İşte Karabük’ün geç dönem yapılaşmanın mimaride ki anlatımı.!
Bu aynı zamanda bir dönemin zihniyet dünyasının çıkara dayalı rant elde etme uğraşı…
Dar görüşlü küçük kasaba mantığı ile yapılan siyaset anlayışının mekandaki görüntüsü…
Sonuç…
Çirkinlik…
Ama öyle bir çirkinlik ki…!
İnsanda estetik adına hiçbir his uyandırmıyor…!