Bugün canım Karabük’le dertleşmek istiyor.
İnsan neden dertleşir.?
Var olan soruna/sorunlara çare bulmak için tabi…
Bunda anormal bir durum yok.
İnsanların her zaman bu anlamda dert ortaklarına ihtiyaç duydukları bir gerçek.
Arada sırada böyle yaptıkça nerede yanlış yapıldığı çıplak gözle daha iyi görülüyor.
Bunun yararı…
Hataları en aza indirme ve ona göre strateji geliştirmek oluyor.
Bizim Karabük’le dertleşmemizin nedeni Cumhuriyetimize/tarihimize duyduğumuz saygıdan kaynaklanıyor.
Hatta saygı ve aşırı sevgi de diyebiliriz buna…
Bu öyle bir durum ki gerçekten dertleşmeye başladığınızda bazen sözcüklerin yetersiz kaldığına tanık oluyorsunuz.
Ama olsun…
Biz yine de Karabük’ün sorunlarına ortak olmayı kendimizce deneyelim.
Bakalım neler çıkacak gün yüzüne…!
“Sen Karabük…!
Dün Öğlebeli köyüne bağlı 13 evli küçük bir mahalle idin.
Demir Çelik Endüstrisinin bahçesinde bir çiçek gibi açtın.
Zamanla geliştin.
Zirve yaptın.
Sadece Batı Karadeniz’in değil bütün Türkiye’nin simgesi oldun.
Demir kültürünün ve emeğin başkenti olarak tarihe geçtin.
Ağır sanayiin merkezi olarak Türkiye’nin inşasında önemli rol oynadın.
Devletçi ekonomi başarısının simgesi oldun.
……………………………………………………
1980’lerden sonra 24 Ocak kararları ile ne oldu.?
Liberalizm benimsendi.
Devletçi uygulama sona erdi.
Ve nihayet seni kapatma kararı alan dönemin başbakanı.
Dünyanın son sosyalist ülkesi de tarihe karıştı diye basına beyanat verdi.
Sonra…
Mezar taşına “hüvelbaki halkçılık ” yazdık.
Çünkü burjuvalaşmaya başladık
Böylece eşitlikte ortadan kayboldu.
…………………………………
Bu süreçte…
Sosyal devlet ve sosyal refah kavramlarını çöp kutusuna attık.
Türkiye liberalleştikçe işsizlik arttı.
Devletin “baba kimliği” tarihe karıştı.
Devletçi Karabük bu ortamda liberalleşmeye ve neo liberalleşmeye yenik düştü.
Demir Çelik Fabrikalarının özelleşmesi ile Karabük sahipsiz kaldı.
İşçiler mağdur oldu.
İşsizlik arttı.
…………………………………………..
Karabük kendine özgü bir tarihin başladığı bir mekan.
O mekanda artık tarih yeniden üretim yapmıyor.
Yapıldığı sanılan üretim kente istenilen refahı sağlamıyor.
Söylemek gerekirse…
Dertleşmeyi dayanılmaz hale getiren durum bu…
Ne yapmak gerekir.?
…………………………………………
Beklentimiz.
Umudumuz.
Yeniden Karabük’ü ihya etmek.
O’nu yaşanılır kılmak.
……………………………………………………
Ulvi duyguların eşliğinde sana bir kere daha umutla merhaba diyoruz ..
Karabük.
Direnmeye devam et…!