Millet olarak…
Çok büyük, tarifi yapılamayacak derin bir üzüntü ve acı içindeyiz.
İçimiz yanıyor.
Öncelikle…
Ölenlere Allah’tan rahmet , geride kalanlara sabır diliyorum.
Ateş düştüğü yeri yakar derler.
Ancak bu ateş hepimizi felaketin girdabında üzüntünün ötesinde acılara sevk etmiş durumda.
Yaşananlar…
Bizi bir gerçekle karşı karşıya bırakmıştır.
Aslında biz bunu ciddi bir biçimde 17 Ağustos 1999 depremini yaşayarak öğrenmiştik.
Nedir bu gerçek.?
Türkiye bir deprem ülkesi…
Tarihsel olarak…
1071 Malazgirt Savaşı ile Anadolu’ya girdiğimizden beri…
Yaptığımız savaşlar bir yana…
1140 yılından beri bu topraklarda depremle birlikte yaşamaya başlamışız.
Kahramanmaraş’ta ilk deprem bu tarihte olmuş ve aşağı yukarı o zamanlarda da 40 bine yakın insan bölgede yaşamını yitirmiş…
Tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun konu ile ilgili yaptığı araştırmalarda bu bilgilere rastlıyoruz.
Demem o ki…
Bizim depremle birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekirken bu gerçeği sadece lafta bırakmışız.
Uygulamada rafa kaldırmışız.
Bu gerçekten yola çıkarak….
Geç kalındı demeden Türkiye jeolojisi ve depremle ilgili bilgilere müfredat hazırlayıp, ders olarak okullarda öğrencilerimizin bilinçlendirilmesinde yarar var.
Depremler konusunda yediden yetmişe herkesin bilgili olması ve ona göre yaşamayı içselleştirmesi bir zorunluluk olduğu anlaşılmıştır.
6 Şubat depremleri bizim için çok önemli bir ders olma niteliğinde…
Çünkü neyin ne zaman olacağı belli değil.
Böyle durumlarda en büyük problem; çaresizliktir.
Çaresizliği yaşamak istemiyorsak önce depremler konusunda bilgili olma ve depreme konu olan fay hatlarının geçtiği kentlerde yapılaşma ve inşaat denetimlerine hassasiyet göstermek zorundayız.
Eğer bir deprem bölgesinde yeni binalar yıkılmışsa , burada deprem yönetmeliğine göre binalar yapılmamış demektir.
Bu tür yapılaşmalara kesinlikle izin verilmemesi gerekir.!
İnsan hayatını konu alan her hususta resmi yetkililerin çok daha dikkatli olması gerektiğini her felaketten sonra öğreniyoruz .
Son yıllarda yaşadığımız sel felaketleri…
Maden Ocağı göçükleri …vb.
Üzüntümüz ,acımız büyük.
İçimiz yanıyor.!
TV’lerdeki görüntüler dehşet verici.
10 ilimiz ve ilçeleri…
Kar, kış ve alabildiğince soğuk havada yapılan kurtarma çalışmalarında görev yapan, çabalayan, can kurtarmaya çalışan ,uğraş veren görevlilerin Allah yardımcısı olsun.
Gün yardımlaşma, birlik ve beraberlik günü.
Bunu asla unutmayalım….!