Bir kentte hafıza ne demektir?
Hemen söyleyeyim.
Kentin kimliğidir.
Hüviyetidir.
Tarih önünde duruşunun resmidir.
Var oluşunun meşruiyetidir.
Bu anlamda…
Öyleyse şu soruya hep beraber yanıt arayalım.
Kentin hafızası bulanıklaşırsa ne olur?
Her şeyden önce…
Geçmişle olan bağı kopar.
Kendini var eden gerçeklikle ilişkisi kesilir.
Bugün ve gelecek arasında bağ kuramaz.
İşte…
Tam bu noktada söylemek gerekirse…
Karabük bu açıdan bakıldığında hafızası bulanık bir kenttir.
Bence bu konunun üzerinde çok durulması ve tartışma yapılması gerekir.
Neden…
Kentin kendine yabancılaştığı için….
Bunun sorumluları hesap vermek zorundadırlar.
Şimdiye kadar…
Bunu Karabük’te düşünen olmuş mudur?
Elbette ki hayır.!
İşi gücü maddiyat olanların, ondan başka düşünceleri ve gerçeği olmayanların geçmişle, tarihle, hafızayla alakaları yoktur.
Çünkü onlar sadece kendi yüce menfaatlerini düşünürler.
Her gün ellerini ovuşturarak bunun hesabını yaparlar.
Kente bakış açıları bu hesapla kimlik kazanır.
Ötesi onları ilgilendirmez.
O nedenle…
Kentte ne olmuş ya da olmamış onları ilgilendirmez.
Şimdi…
Böyle bir kent , gelecek vaat edebilir mi?
Kesinlikle hayır.
Bugün Karabük gerçekliğinde…
Sorunların çözülmemesindeki çaresizliğin nedeni budur.
Yani…
Bulanık bir hafızanın gölgesinde…!
Geleceğe kucak açamamak…
Yanlışı doğru saymak.
Ve …
En önemlisi aynı hataları tekrarlayıp durmak.
Bu anlatım…
Geçmiş ile gelecek arasında
Hüzünlü bir kayboluşun fotoğrafı değil midir?